31 Ocak 2012 Salı

2,5 Ayımız Nasıl Geçti?

İnsan 2 cocugu olunca "vakitsiz" olmayi ogreniyormus. Ve eskiden yaptigi "ona vaktim yok,buna vaktim yok" yakinmalarinin ne kadar komik oldugunu anliyormus.
O kadar cok yazmak istedigim ayrinti var ki, her gun "bugun yazacagim" diyip hicbirsey yazamiyorum. Cunku vaktim yok. Bulduğum her boş vakit zerreciğini ya kendi kişisel bakımıma, ya kocamla keyif çatmaya ya da bir arkadaşımla paylaşacağım bir yudum kahve sohbetine ayırmak istiyorum.
Gelelim 2,5 ayimizin nasil gectigine...
Alya hastaneden ilk geldigimiz haftalarda gunduzleri hic uyanmadan saatlerce uyuyordu, geceleri ise her saat basi ya da 2-3 saatte bir meme icin uyaniyordu. Annecigim bende kaldigi icin uykusuzluk sorun olmuyordu. Sabahlari minnosu ona birakip uyuyordum. Gaz sorunumuz şükür hiç olmadi. Ama inanilmaz bir sekilde kusma peydahlandi 2-3 haftalikken. Her beslenmeden sonra tum yedigini neredeyse fışkırtarak çıkarmaya basladi. Doktorumuz bunun normal oldugunu biraz buyuyunce kendiliginden gececegini soyledi. Eger kilo aliminda problem olursa o zaman ilac kullanabilecegimizi soyledi, ama kilosu gayet yerinde ilerledigi icin gerek kalmadi. İnsallah zamanla kusmasi gececek, bekliyoruz.
Bir de burun tıkanıklığı problemimiz var. Doğduğundan beri burnu tıkalı. Durmadan serum fizyolojik ve aspirator kullanmam gerekli, özellikle de geceleri, yattigimiz oda konumundan dolayi minimum 23 derece oluyor bu da geceleri tukanikligi artiriyor. Doktor soguk buhar makinasini da pek tavsiye etmiyor, en fazla 10'ar dakikalik kurler halinde calistirin diyor. Kusma ve burun tikanikligi gece uykularimizin kalitesini malesef fena halde dusuruyor.
Butun gun uyudugu gunduz uykulari da 40 gunden sonra ayni ablamizda oldugu gibi kuş uykularina döndü. Neredeyse 1 saat bile uyumaz oldu cingözüm :) Hatta simdi 11 haftalık oldu ve malesef bazı gunler gunduz uykusu hic yok. Uyanik oldugu vakitler ise kendi kendine kalmayi pek sevmiyor o yuzden de benim hicbir bos vaktim yok, hep kucagimda yaka broşum benim :)
1 ayliktan beri onunla konustugumuz zaman bize dunyanin en guzel seyini yani kocaman bir gulucuk veriyor. 2-3 haftadir da çıngırak ve dönencelere bakmaya başladi.
Eylul'u bebekken her aksam mutlaka iki elimiz kanda olsa babasiyla yikardik ama malesef Alya'da bunu her gece yapamiyoruz, aksam saatlerinde evimizde o kadar çok harala gürele oluyor ki, saat 8 de anne-baba olarak mesaimiz fast forward tuşuna basilmiscasina hizlaniyor. Küçük kuşun köpüklü keyif banyosu da çuvala giriyor, o yuzden çoğu aksam onu elma yıkar gibi lavaboda yalapşap yikiyiveriyorum. Şimdilik şansliysak kardeşkuş da ablakuşla beraber aynı saatte 8-9 gibi uyuyor, degilsek de 11 e dogru uyuyor, annekuş da onlarla beraber sızmış oluyor.
2,5 ayın birkaç cümleyle özetini yazmak istersem de :
Aradan geçen 5 yıl bana herseyi unutturmus, ikinci her nekadar daha kolay olsa da bebek büyütmenin bu kadar zor oldugu aklimdan tamamen uçmuş :) Uykusuzluk ve bel ağrımdan nirvanaya ulaşmak üzere olduğum zamanlarda kızlarımın birkaç sene sonraki hallerini hayal edip gülümsüyorum. Mutluyum ama coook yorgunum be dostlar.
Son olarak da : Allah annemden razı olsun, ona uzun ömürler versin. İyi ki var canım benim...