12 Mart 2012 Pazartesi

Ev Yoğurdu

Uzun zamandır evde yoğurt yapmayı düşünüyorum ama bir türlü icraata geçememiştim. Tuttu-tutmadı diye uğraşmayayım diye de makina alayım diye düşünmüştüm. Geçen hafta da twitter annelerine "Hangi yoğurt makinasını kullanıyorsunuz?" diye sormuştum. Çoğunluk Arzum demişti ve memnun olduklarını belirtmişti. Hemencecik koşa koşa aldım ve daha o saniye günlük sütle ev yoğurdumu mayaladım. Sonuç: Harika kıvamlı, leziz bir yoğurt..Ev halkıma anne ekmeğimden sonra yoğurdumu da yedirmenin dayanılmaz mutluluğunu yaşadım. Yaşasınnn domestik anne :))!!

3. Ayımızdan Notlar

Bu ay bizim için birçok "ilk" i yaşadığımız bir ay oldu. Mesela öncelikle Alyakuş'un konuşmaya ablası kadar meraklı olduğunu öğrendik. Ağzı o kadar dolu ki, bir çözülse eminim anlatacağı çok şey var :) Ağzını yuvarlayarak, çeşitli şekillere sokarak binbir değişik sesler çıkarıyor. Yüzüne bakıp konuştuğumda, gözlerini gözlerimin içine dikerek anlattıkça anlatıyor.
Ay başında yatağının üzerine astığım renkli oyuncaklara olan ilgisi iyice arttı. Özellikle 3. Ayın son haftasında onları ellemeye ve keşfetmeye çalıştı.
Bu ayki doktor ziyaretimizde doktorumuz, 3. ayda bebeklerin anne karnında olmadıklarının farkına vardıklarını, bu yüzden de gece uykularından acı bir ağlamayla uyanabileceklerini söylemişti, bizim için de aynen öyle oldu. El ve ayak tabanlarına yağla yapacağımız masajın onları çok rahatlatacağını belirtti.
Ayrıca diş gelmesiyle ilgili ilk belirtileri de bu ay içinde gördüm. Şaşırmayın çünkü benim ilk dişim 4 aylıkken, Eylül'ün de 5 aylıkken çıktığı için biz biraz erkenci bir aileyiz. Salyalar, memeyi ısırma, sulu kaka, gece çok sık uyanma, sebepsiz aglamalar bana dişi anımsattı ama 2 hafta oldu henüz belirtiler çıkalı, bakalım tahminim doğru mu? Ağrısıni hafifletmek için satılan diş jellerini pek tutmuyorum çünkü ağzına yabancı madde sürme fikri bana cazip gelmiyor malesef. Mesela Eylül zamanında kullandığımız bir jel, içindeki bir maddeden dolayı piyasadan kaldırılmış. Onu zamanında kullanan bebekler de deneme tahtası olmuş yani. O yüzden kanımca ilaç kullanımı minimumda olmalı. Onun yerine soğuk halka kullanıyorum ama henüz eliyle tam olarak tutamadığı için biraz zor oluyor.
Uykuya gelince, yatma saatlerimiz neredeyse 1,5 aylıktan beri saat 20:00 ila 21:00 arası, artık bu oturdu, uykudan sürünse bile saat 18:30 dan sonra uyutmuyorum, oyalamak için banyoya sokuyorum ve sonra da cuup yatak :) ama gece kalkış saatlerimiz henüz hala çok düzensiz. Gündüz ise çok az uyuyor, en uzun uykusu malesef 1 saat sürüyor.
Ayrıca 2. ayın sonunda başlayan kafayı kaldırma sevdası, bu ay tavan yaptı ve bir yere yatırdığımda kafasını asla yatakta tutmuyor, illa kaldıracak.Ben de onun bu sevdasını biraz destekleyerek, ay sonunda onu yastıklarla çevreleyerek kanepeye oturtturdum birkaç dakikalığına, mest oldu minnoş. Ama tabii oturmaya geçmek için henüz çok erken, bu ancak 5 ay civarında yapılıyor, benimki sadece bir denemeydi, bilginize.
Bu ay bir bebeğin dış dünyayla yavaş yavaş iletişime geçtiği, onunla konuşulduğu zaman tepkiler verdiği, yüksek sesten korktuğu, sevildiğini anladığı, gündüzleri daha fazla uyanık kalmaya başladığı, karakteristik özelliklerinin iyice belirginleştiği bir dönüm noktası gibi. Yani artık küçük bebeklerimiz sosyalleşmeye başladı. Bakalım 4 ay maceralarında bizi neler bekliyor?
Herkese sevgiler....