1 Eylül 2011 Perşembe

İyi ki Doğdun Melek

5 yıl önce tam bugün şu anda bilgisayarımın gösterdiği saatte kavuştuk kızımıza. Mutlu, heyecanlı, biraz korku dolu, yağmurlu bir 1 Eylül öğleden sonrası. Bütün sevdiklerim yanımda, ailem, dostlarım, sarılarak gittik ameliyathaneye. Ve babasıyla beraber şahit olduk o unutulmaz ana. Bir insanın hayat boyu görüp tadabileceği bence en "eşsiz" ana. Bize ait olan en değerli varlıkla ilk tanışmamız, doktorum Melih Gündüz'ün minik Eylül' ümüzü karnımdan çıkarır çıkarmaz " Merhaba anneeeee" diye bize göstermesiyle oldu.
Belki çabuk geçiyor ama kolay büyümüyorlar. Artık eski fotoğraflarımdaki dinç bakışlarım yok ama 5 yaşında, sevgi dolu, akıl küpü, bizimle herşeyi konuşabilen, dışa dönük, hareketli mi hareketli, yerinde oturamayan bir meleğimiz var.
İyi ki de var... Meğer o yokken ne tuzsuzmuş hayat, ne tatsızmış. Ne yaparmışız ki biz? Neyi bu kadar severmişiz?
Canım kızım, sen hep pırıl pırıl ışık saç etrafına, hep böyle neşeli ol, o kadar neşe dolusun ki, hayat boyu gülsün gözlerinin taaa içi. Kızıyorum sana çoğu zaman kıpır kıpırsın, bıcır bıcırsın, beni yoruyorsun diye. Ama enerjin, hayat sevgin hiç bitmesin, sağlıkla, mutlulukla ışılda hep.
SEN bizim en kıymetlimizsin, birtanecik kelebeğimizsin. Güzel yaşlara, hep beraber...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder